ERKAN AKTUĞ – Radikal – 03.01.2009
Bu 'Süt' derslere de iyi gelir
Semih Kaplanoğlu filmi 'Süt'ün başrolünde oynayan Melih Selçuk'a sinema iyi gelmiş. Çocukluğu Mardin Kızıltepe'de geçen, şimdi Boğaziçi İşletme son sınıfta okuyan Selçuk, 'Filmden sonra derslerim de düzeldi' diye konuşuyor
İSTANBUL - Yaşından beklenmeyecek derecede sakin, rahat, ayakları yere sağlam basıyor hissi veren bir genç Melih Selçuk, 'Süt'ün Yusuf'u. Hatta o kadar ki, 'Süt'te annesini canlandıran Başak Köklükaya, Melih'in Venedik Film Festivali'nde uluslar arası basın karşısındaki rahatlığını görünce sinirleri bozulmuş! Onca kırmızı halı deneyimi olmasına karşın Köklükaya heyecanlanırken, ilk kez bir filmde oynayan ve Venedik'te ilk kez kırmızı halıya çıkan 24 yaşındaki Melih, gayet cool'muş. "Evet, Venedik'te aşırı rahattım" diyor Melih Selçuk, "Garip ama hoştu."
Melih'in sakinliğinde çok şey görmüş geçirmişliğinin etkisi fazla. Çocukluğu Mardin Kızıltepe'de geçmiş Melih'in. "Hem de terörün en zor günlerinde. Çok şey gördüm, yaşadım." Ortaokuldan sonra, zor hayat şartlarından Gaziantep'e göçmüşler, babası orada taksicilik yapmış. Liseyi Antep'te okuyan Melih, o yıllarda çok kitap okumasına karşın okulda normal bir öğrenciymiş. Hatta Melih, Boğaziçi İşletme'yi kazanınca öğretmenleri hayli şaşırmış. Melih İstanbul'a gelince aile Kızıltepe'ye dönmüş.
Melih, İstanbul'a ilk kez üniversiteyi kazandığında gelmiş, denizi ilk o zaman görmüş. Ama fazla adaptasyon sorunu yaşamamış İstanbul'da. "Antep o açıdan ara bölge gibiydi. Hem batı, hem de doğu kültürünü özümsüyorsunuz orada." 'Süt'e kadar oyunculukla ilgili amatör de olsa hiçbir deneyimi olmayan Melih Selçuk'un gönlündeki aslan yönetmenlikmiş. "Lisedeyken televizyonda bol bol film izliyordum. Sinemaya ilk gittiğimde 18 yaşındaydım. 'Sarhoş Atlar Zamanı' filmiydi galiba. Boğaziçi'ne geldiğimdeyse Mithat Alam Film Merkezi (MAFM) benim için vaha oldu. Sinemaya ilgisi olanlar için müthiş bir yer."
Zaten Semih Kaplanoğlu'yla yollarının kesişmesi de MAFM'de gördüğü bir el ilanıyla olmuş. "Yaz okulundaydım. İki ders arasında kantine giderken 'oyuncu aranıyor' ilanı gördüm. Kantinde düşündüm ve aramaya karar verdim. Oyunculuk hevesinden değil, bir film ortamını merak ettiği için başvurdum."
Melih'i saklamışlar
'Süt'ün cast'ını yapanlar Melih'i yönetmene göstermek istememişler. Melih'in fotoğraflarının olduğu sayfalar hızla çevrilirken Semih Kaplanoğlu'nun gözü takılmış. Melih'in bakışlarını görür görmez 'Tamam' demiş.
Sonra görüşmeye çağırdılar. "Hangi yönetmenin filmi olduğunu söylemediler. En beğendiğim oyuncuyu sordular 'Nejat İşler' dedim. Tamamen tesadüftü. 'Süt'te onun gençliğini oynadım. Beğendiğim yönetmeni sordular, 'Nuri Bilge Ceylan' dedim. İkinci kez çağırdıklarında Semih Kaplanoğlu'yla görüştüm. 'Oyunculukla ilgili amatör profesyonel hiçbir deneyimim yok. Yapamazsam karışmam' dedim. 'Tamam' dedi, Semih abi. Oyunculuğa hiç çalışmadım, çünkü çok geçti. Yusuf'u tanımak için Semih abiyle konuştuk. Bu çok yardımcı oldu. Yusuf'u iyi tanırsam bunu başarırım diye düşündüm."
Melih, Kaplanoğlu'nu pek bilmiyordu, o zamana kadar. 'Yumurta' ve 'Meleğin Düşüşü'nü duymuştu ama izlememişti. "Konuştuktan sonra 'Meleğin Düşüşü'nü izledim. Oyunculuğumu yanlış yönlendirir diye 'Yumurta'yı izlemem yasaktı." Gerçek hayatta Yusuf'tan hayli farklı olduğunu belirten Melih Selçuk, ekliyor: "Ama onun gibi çok insan tanıdım. Lisede şiir yazmıştım ama şair olma hayallerim yoktu. Şiire değil de felsefe kitaplarına meraklıydım" diyor. Melih'in en sevdiği felsefeciler Halil Cibran, U. Eco ve Nietzsche.
Oyunculuk konusunda çekimler sırasında Tülin Özen yardım etmiş Melih'e. 'Meleğin Düşüşü' ve 'Vicdan' gibi filmlerin başarılı oyuncusu Tülin Özen, 'Süt'te yönetmen yardımcısı olarak çalışmış, aynı zamanda Melih'e de oyuncu koçluğu yapmış. "Tülin Özen'in çok büyük faydası oldu bana. O olmasaydı başarabilir miydim, bilmiyorum."
'Hayat minimalisttir'
Hayatta realist bir insan olduğunu ve 'Süt' gibi minimalist filmleri sevdiğini söyleyen Melih Selçuk, "Hayat minimalisttir zaten. Diyorlar ki Yusuf, az konuşuyor? Hayat da böyle değil midir? Mesela bir insan mutluysa mutludur. 'Mutluyum, mutluyum' diye konuşarak gezmez ki ortalıkta" diye konuşuyor.
Filmden önce, eğitim gördüğü işletme alanıyla ilgili bir iş görüşmesine gittiğini ama görüşmenin gergin geçtiğini anlatan Melih Selçuk, ekliyor "Bu film çekip aldı beni o ortamdan. Çok iyi geldi bana. Çekimlerden sonra derslerim de her zamankinden daha iyi."
Anlatığımız kadarıyla Melih, mezun olduktan sonra bankacılık tarzı işlerde çalışmayacak. Sinemanın keyfini almış bir kere. Gönlündeki aslan yönetmenlik olsa da "İyi projeler gelirse oyunculuk da yaparım. Sette çalışmak iyi bir sinema dersi gibi" diyor.
|