MELEĞİN DÜŞÜŞÜ
SİNOPSİS
Bir otelde temizlik görevlisi olarak çalısan Zeynep'in geceleri, babasının uygunsuz davranısları ile cehenneme dönmektedir. Zeynep'in, iletişim kurabildiği tek kişi otelde çalısan ve ona ilgi duyan Mustafa'dır. Kendisinden yaşça küçük olan Mustafa'nın ilgisine karşılık vermez ancak kayıtsız da kalamaz. Zeynep, içine girdigi kısır döngüden kurtulmak için bir çıkış yolu arar...
Şehrin baska bir yerinde genç bir ses teknisyeni olan Selçuk, eşinin ölümünün ardından suçluluk duygusu ile boğusmaktadır. Selçuk'un karısının kıyafetlerinin bulunduğu bavul, Zeynep'in kaderini umulmadık bir şekilde değistirecektir...
YÖNETMEN NOTU
2001 yılındaki senaryo hikayesi ile filmin son hali birbirinden oldukça farklı. Çekimlerden önce senaryonun üzerinden bir kez daha geçip, bir çok değişiklik yaptım. Filmin çekimleri sırasında da senaryonun beni belli bir noktaya sıkıştırmasına izin vermemeye çalıştım. Özellikle bu filmin setinde farkettim ki, setteki anlık olaylar gibi filme katılan yeni bir yüz ya da mekan senaryoyu değiştirebilir Bu yüzden çekim aşamasında senaryo oldukça esnedi. Filmin kurgu aşamasında da pek çok önemli değişiklik yaptık.
Filmde yakalamaya çalıştığım en önemli his gerçeklik. Bir iki sahne haricinde filmin çekildiği mekanların hiçbirisinde oynama yapılmadı. Set kurmak yerine mümkün olduğunca gerçek mekanlarda çalışmayı tercih ettik. Pek çok dış mekan çekiminde gerçeklik duygusunu pekiştirmek için gizli kamera tekniği uygulandı.
Filmin teknik kısmı ile ilgili seçimlerimde de içerikle örtüşecek şekilde gerçekçilik ve sadelikten yanaydı. Filmde çok az yapay ışık kullanıldı. Dış mekanlardaki çekimler tamamen doğal ışık altında gerçekleştirildi. İç mekanlarda bir miktar modifiye edilmiş ancak doğal bir aydınlatmayı tercih ettim. İnsan normalde evde birlikte yaşadığı kişileri nasıl görüyorsa, biz de seyircilerin karakterleri öyle görmelerini istedik, yeri geldiğinde oyuncuları ve bazı detayları gölgede bıraktık.
Oyunculuk yönetimi konusunda da benzer bir gerçeklik duygusu yaratmaya çalıştım. "Meleğin Düşüşü"nde rol kirliliği içinde yüzleri yıpranmış, kamera önüne geçtiklerinde artık ezberlenmiş profesyonel duruşları olan oyuncularla çalışmaktansa, yoğun olarak oyunculuk deneyimi olmayan ve önemli bir kısmı amatör olan tecrübesiz bir oyuncu kadrosu ile çalışmayı yeğledim. "Meleğin Düşüşü"nün casting çalışması için 6 ay süren deneme çekimleri yaptık. Filmdeki her rol için çok sayıda adayla görüşüldü. Her biriyle deneme çekimleri yapıldı. Çekimlere başlamadan önce doğru oyuncularla yola çıktığımızdan emin olmak için kılı kırk yaran titizlikte bir çalışma yaptık.
Oyuncularıma çoğu zaman karakterleriyle ilgili bir açıklama yapmaktan kaçındım. Filmdeki karakterlerin psikanalitik bir biyografisini oyuncuya verip, oyuncunun bu kurmaca geçmiş üzerine bir karakter geliştirmesi gerektiği fikrine inanmıyorum. Oyuncularım pek çok noktada senaryoya hakim olmadıkları gibi, çekimlerden önce de kimi zaman yeterince bilgilendirilmediler. Pek çok sahnede oyuncuların verdikleri tepkiler emprovize olarak gelişti. Filmde yer yer oyuncuların ifadelerinde, günlük hayata özgü bu önceden belirsizliği seçebilirsiniz. Örneğin günlük hayatta birisi sizden bir bardak su istediğinde, su isteyen kişinin ikinci bir bardak suyu isteyip istemeyeceğini bilemezsiniz. Filmde de oyuncu bir diğerine bir bardak su vereceğini biliyor ancak bir ikinci bardak su vermesi gerektiğini ta ki eylemin kendisi gerçekleşinceye kadar bilmiyor. Bu da ancak gerçek hayatta karşılaşılacak bir gerçeklik hissi veriyor.
Gündelik hayat o derece tesadüflere kapalı bir hale geldi ki, ben bu aralar filmlerde sıklıkla izlediğimiz birbiri içine geçen öyküler, kesişen hayatlar, iç içe geçen zamanlar gibi kavramlara inanmıyorum. "Meleğin Düşüşü"nde Zeynep ve Selçuk karakterlerinin birbirleri ile olan ilişkilerini kullanma şeklim, biraz da benim buna olan tepkimdir. Filmde karakterler arasında, o karakterlerin vakıf olamadıkları anlık ışımalar var. Belli belirsiz birbirlerinin yanlarından geçiyorlar, dikkatli bir kişinin üzerine anlam yükleyebileceği bir bavul hikayesi var. Ancak ben bu noktaları birleştirmenin benim işim olduğunu düşünmüyorum. Bu yüzden bilinçli olarak bazı noktaları açıkta bıraktım. Gerçek hayattaki tesadüfler de zaten böyle anlık ve belli belirsizdir.
Semih Kaplanoğlu'nun geniş biyografisini incelemek için tıklayın >>>